- Dolar: 32.1715 - Euro 34.9020
EUR Alış: 34.9020
EUR Satış: 35.0419

Ulus İnşası

Öncelikle, Umut Milas’ın tam bir yıl önce başlayan yolculuğuna yazılarımla eşlik ettiğim için çok mutlu olduğumu söylemek isterim. Bir yıl boyunca düşündüğüm, bildiğim, aklımı kurcalayan ne varsa yazıya dökmeye ve sizlere aktarmaya çalıştım.


  • Sonnur Baş - Ekim 29, 2022 -




Öncelikle, Umut Milas’ın tam bir yıl önce başlayan yolculuğuna yazılarımla eşlik ettiğim için çok mutlu olduğumu söylemek isterim. Bir yıl boyunca düşündüğüm, bildiğim, aklımı kurcalayan ne varsa yazıya dökmeye ve sizlere aktarmaya çalıştım. Kitaplardan, ekonomiden, şehir sosyolojisinden, yeri geldi psikolojiden ve tarihten seçerek yazdım. Yine tam bir sene önceki ilk yazımda da belirtmiştim, bu köşeye Satır Arası dememin sebebi her gün görüp geçtiğimiz, bazen az da olsa üzerine düşündüğümüz ancak bazen kaale bile almadığımız olaylar, gerçekler hakkında konuşabilmek. Yani aslında bu köşede amacım hayatımızın satır aralarını eşeleyip bir şeyler çıkarmaya çalışmak. Elbette üzerine konuşmak istediğim çok konu var, bu sadece yolculuğumuzun güzel bir başlangıcı. Bana bu fırsatı sunan Umut Milas ailesine de yeniden teşekkürlerimi sunuyorum.
Bu sayıda ne yazabileceğimi düşünmek için bilgisayarımın başına geçtim, düşünmeye başladım. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız geliyor, Cumhuriyetin ilanının 99. yılı. Aynı zamanda birkaç sayıdır kent sosyolojisi ve kentlerde yaşam üzerine sıkça düşünüyor ve yazıyorum. O nedenle neden şimdi iki konuyu birleştirmeyeyim diye düşündüm ve başlığımı belirledim: Ulus İnşası ve İnkılap Mimarisi
1920’li yıllarla tanık olduğumuz imparatorluğun sona ermesinin ardından Cumhuriyete geçiş aslında iki aşamalı bir süreç: Kurtuluş ve Kuruluş. Kurtuluş kısmı tahmin edeceğiniz üzere bağımsızlık için verilen mücadeleleri, yurt içi ve yurt dışı yürütülen tüm bürokratik adımları, himaye karşıtı toplumsal başkaldırıyı kapsıyor. Sonrası ise artık kurtulduğuna emin olduğunuz toprakları şekillendirmek. Yönetim şekli, bürokrasisi, vatandaşları, eğitim sistemi, şehirleri açısından ideal bir ulusu “kurmak”. O dönemki yöneticilerde, yani Mustafa Kemal ve ekibinde bir miktar redd-i miras anlayışı var. Yani saltanatı, imparatorluğun Cumhuriyet ile çelişen ögelerini hatırlatmayacak ve onları barındırmayacak bir düzen kurabilmek. Ama aynı zamanda bu toprakların tarihine ve kültürüne de sahip çıkabilmek. Aslında çok zorlu bir görev ve her alanda çok detaylı bir planlama gerektiriyor. Bu strateji, şu soruyu da akıllara getiriyor haliyle: “Türkiye Cumhuriyeti’nin yolları, evleri, binaları, kamusal alanları nasıl olmalı?” Yurtdışından getirilen pek çok uzman ile özellikle Ankara’dan başlayarak Cumhuriyete ve Yeni İnkılap’a has bir mimari yaratılmaya çalışılıyor. Hatta İstanbul’un modern mimarisini planlayacak olan mimar ve şehir plancısı Henri Prost, Mustafa Kemal Atatürk’ün özel davetiyle Türkiye’ye gelip ve 1935 ile 1951 yılları arasında İstanbul’un şehir planını hazırlamıştır.
Ankara’nın inşasına, o dönem ulusun inşası gözüyle bakışmıştır. II. TBMM Binası, Ankara Palas, Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi, Etnografya Müzesi, Ankara Adliyesi, Türk Hava Kurumu, Sayıştay, Genelkurmay Başkanlığı, Sümerbank Genel Müdürlüğü gibi pek çok önemli bina, yerli ve yabancı mimarların bir ulus akımı planlaması sonucu oluşturulmuştur. Motifler, kullanılan malzemeler, pencere şekillerinden odaların tavanlarına kadar modernlik ve kuruluş mücadelesi mimariye yansıtılmaya çalışılmıştır.
Ankara, başkent olmasından sonra, modern kamu yapılarının inşa edildiği bir şehir olmuştur. Birçok kamu yapısı, yerli ve yabancı mimarların katkılarıyla inşa edilmiştir. Ulusal Mimarlık Akımı’nda Ankara’daki kamu yapılarında işlevsellikten önce biçimselliğin tercih edilmiş olması dikkat çekmektedir. Bu dönemde her ne kadar çağdaş bir yaklaşım amaçlansa da yaklaşımın Selçuklu ve Osmanlı çizgisinden ayrılamadığı da görülmektedir. (Çubukçu, 2021)
Cumhuriyeti ilan etmek, yokluktan bir ülke inşa etmek, makbul şehirleri, vatandaşları, bürokrasiyi yaratabilmek için geceyi gündüze katarak çalışmış olmak her zaman çok büyük bir saygıyı ve övgüyü hak ediyor. Bu emeklerin kıvılcımı Cumhuriyetin 99. yılı kutlu olsun!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir





İlginizi Çekebilir

  • Konuk Yazar
  • Mayıs 18, 2024
ZAMAN HER ŞEYİN İLACI MIDIR?
  • Mehmet Nergiz
  • Mayıs 18, 2024
Latmos Dağlarında Bayram
  • Mehmet Nergiz
  • Mayıs 18, 2024
Şeker Gibi Bayram
  • Oktay Çayırlı
  • Nisan 1, 2024
Kısa bir seçim analizi