- Dolar: 32.1715 - Euro 34.9020
EUR Alış: 34.9020
EUR Satış: 35.0419

Şehrin Daireleri – 2

Şehrin planlamasını yapan Belediye ve Bakanlık gibi kuruluşların, daha adil kentler için faaliyet yürüten STK’ların şehirde olup biten gelişmelerin sonuçlarını hızlıca ön görebilmesi ve buna uygun aksiyonu hızlıca alması gerekmektedir.


  • Sonnur Baş - Ekim 13, 2022 -




Bir önceki sayımızın köşesinde, şehrin katmanlarından bahsetmiştim. Kısaca özetlemem ve hatırlatmam gerekirse, Amerikalı Sosyolog Burgess, bir şehrin merkezinin etrafında git gide genişleyen 5 adet daire çiziyor. Her bir dairenin farklı bir kimliği var. 1. daire iş ve ticaret merkezi, 2. daire burada çalışmak zorunda olan dar gelirli kesimin mahalleleri, 3. daire şehrin curcunasından biraz kopmayı başarabilmiş orta gelirli kesimin mahalleleri, 4. daire şehrin merkezinden uzaklaşıp kendine yaşam alanı oluşturabilmiş üst gelire yakın/memur grubu, 5. daire ise bahçeli ve müstakil evlerle şehrin çok dışında mahalle kurabilmiş üst gelir grubu.
Geçen yazımda bu dairelerin tanımlarını yapmıştım. Şimdi ise, bu katmanları, sosyolojik değişimleri anlamak neden önemli bundan bahsetmeye çalışacağım.
Şehrin planlamasını yapan Belediye ve Bakanlık gibi kuruluşların, daha adil kentler için faaliyet yürüten STK’ların şehirde olup biten gelişmelerin sonuçlarını hızlıca ön görebilmesi ve buna uygun aksiyonu hızlıca alması gerekmektedir.
Hızla artan nüfus, bir anda cazibe merkezi haline gelen lokasyonlar, onlarca yatırımdan sonra hala insan çekemeyen ölü mekânlar… Aslında hepsinin bize anlatmak istediği bir şeyler var. Yine Burgess’in çalışmalarından devam edecek olursak, şöyle çıkarımlara varabiliriz:
Burgess modeli, ekonomik durum ile şehir merkezine uzaklık arasındaki ilişkiyi anlamlandırmaya çalışır. Merkezi alan yüksek yoğunluğa sahiptir ve arazinin mevcudiyeti kıttır. Bu nedenle toplumun daha varlıklı kesimi, büyük evler inşa edebilecekleri şehir merkezinden uzakta yaşar. Burgess, yerleşim alanlarının değişen mekânsal örüntülerini bir “istila” ve “ardıl” süreci olarak tanımlıyor. Şehir zamanla büyüyüp geliştikçe, içerideki bölge, dışarı doğru baskı uyguluyor. Yani örneğin birkaç mekânın/iş merkezinin bulunduğu ve insanların çalışma, tüketim için geldiği bir lokasyon doğuyorsa, o merkez etrafına bir baskı uyguluyor. Bu baskı sonucu merkezin etrafında bir anda hızlı yapılaşma, yanlış kentleşme, küçük evler, orada çalışmak ve yakın olmak zorunda kalan mahalleli yerleşiyor. Süreç, birbirini takip eden her mahallenin merkezden uzaklaşmasıyla devam ediyor. Bu istilaya ve ani genişlemeye maruz kalmış geçiş bölgeleri, çok aktif oldukları ve insanların ve aktivitelerin sürekli değiştiği için modelin önemli bir parçasıdır.
Özellikle İstanbul’daki konut krizinde de buradan çıkan bir problemler yığını var adeta. Kadıköy, Beşiktaş, Şişli gibi aşırı seviyede cazibe ve tüketim merkezi olmuş bölgelerde hayal bile edemeyeceğimiz yükseklikte ev kiraları görüyoruz. Buradaki evlerde yaşayan insanlar “zengin” değiller. Yani çok paraları olduğu için bu evlerde kalmıyorlar. Aksine eğitim ve iş gibi sebeplerden çalışma yerleri olan bu merkezlere yakın olmak zorundalar, genelde özel arabaları yok. Toplu taşımanın var olduğu, ulaşımın kolay olduğu lokasyonları tercih etmeye mecbur bırakılıyorlar. Peki, neden alt-orta gelir sınıfı için kira fiyatları bu denli yüksek? Ev sahipleri talebin fazlalığına güveniyor. Yüksek yoğunlukta öğrenci, işçi, hizmet sektörü elemanına ev sahipliği yapan İstanbul’da, o evlerin er ya da geç birileri tarafından kiralanacağına sonsuz güven duyuluyor. Dışarıya doğru çıkılıp Sarıyer, Bahçeşehir, Pendik gibi bölgelere baktığımızda ise geneli daha üst gelir düzeyine mensup, özel arabasıyla şehirde istediği yere zaten gidebilen, ferah ve yeni evlerde oturan kesimi görüyoruz. Kiralar çok daha uygun olmasına rağmen, az önce bahsettiğim sebeplerden alt gelir grubu o kadar uzağa açılamıyor.
Kentsel planlama süreci, insanların önceki talep ve deneyimlerine dayanmalıdır. Her şehir tarafından benimsenen planlama yaklaşımı, tüm paydaşlara göre uyarlanmalı ve tüm işlevlerin günlük sorunsuz çalışmasına izin vermelidir. Çok kısaca özetlenen bu durum, aslında arka planda çokça araştırma, planlama, hesaplama ve çaba gerektirmektedir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir





İlginizi Çekebilir

  • Konuk Yazar
  • Mayıs 18, 2024
ZAMAN HER ŞEYİN İLACI MIDIR?
  • Mehmet Nergiz
  • Mayıs 18, 2024
Latmos Dağlarında Bayram
  • Mehmet Nergiz
  • Mayıs 18, 2024
Şeker Gibi Bayram
  • Oktay Çayırlı
  • Nisan 1, 2024
Kısa bir seçim analizi