- Dolar: 32.1715 - Euro 34.9020
EUR Alış: 34.9020
EUR Satış: 35.0419

Nereye Kadar?

Devlet süreklidir, hükümet geçicidir.
Olmuyorsa zorlanmaması gerekendir hükümet.
Devlet herkesi kucaklarken, hükümet sadece bir kesimi bağrına basıyorsa “Yapamadık, bizden bu kadar” demeyi bilmelidir.
Güven sarsılmışsa, kasa boşalmışsa, adalet yalan olmuşsa, liyakatın yerini torpil almışsa, sağlık sistemi bozulmuş, eğitimin içi boşalmışsa, en ufak zora gelmede tehditler havada uçuşuyorsa ya hükümet “tamam” demeli ya da vatandaş “yeter” demelidir…


  • Umut Milas - Şubat 28, 2023 -




Küçümsüyorlar görmüyoruz…
Tehdit ediyorlar, dalga geçiyorlar duymuyoruz…
Benciller, sadece kendi ceplerini düşünüyorlar bilmiyoruz…
Bana dokunmayan yılan bin yaşasın zihniyetini ne zaman üzerimizden atacağız. Yaşananların iyi ya da kötü ucu bize dokunmayınca her şey kısa zamanda düzelip, normalleşip, kanıksanma haline gelebiliyor mu?
Bu kadar umursamaz, bu kadar vurdumduymaz, bu kadar bencil, bu kadar sorumsuz olmayı becerebilenler ömürlerinde bir kez bile olsa “gün olur devran döner keser döner sap döner” sözünü hiç mi duymadılar?
Yaşadığımız acıdan ziyade yüzleştiğimiz gerçeklikleri kaleme alıyoruz bu sayıda. Acı olaylara maruz kalarak sadece ah vah edip, karalar bağlamakla sorunların çözüme kavuşmadığını, tam tersine çığ gibi büyüdüğüne tanıklık ettik.
Evet, lafı dönüp dolaşıp ille de “deprem” konusuna ve buna bağlı olarak değineceğimiz düşünce özgürlüğüne getireceğiz. 6 Şubat 2023 Pazartesi günü saatler 04.17’yi gösterdiğinde Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremde 10 ilimiz yıkıma uğradı, büyük kayıplar verdi. Ülke olarak dağıldık, parçalandık, yaşanan acıyı iliklerimize kadar hissettik.
Deprem binaları yıktı, binlerce canı aldı, kentlerin dokusunu, kentlerin kültürünü yok etti. Bu saatten sonra bundan yıllar yıllar sonrasını öngörerek bilimin ışığında adımlar atmamız gerektiğini; bilimsel gerçeklikleri elimizin tersiyle itip yerine parayı, rantı, kişisel çıkarları koyduğumuzda sonucun ne olacağını öğrenmiş olmamız tek temennimiz olacaktır.
Maraş Depremi, hükümetin ömrünü doldurduğunun da en büyük göstergesi oldu. Nedense birçoğumuz devletin işleyişini eleştiririz, oysa eleştirilmesi gereken hükümettir.
Çünkü;
Devlet süreklidir, hükümet geçicidir.
Olmuyorsa zorlanmaması gerekendir hükümet.
Devlet herkesi kucaklarken, hükümet sadece bir kesimi bağrına basıyorsa “Yapamadık, bizden bu kadar” demeyi bilmelidir.
Güven sarsılmışsa, kasa boşalmışsa, adalet yalan olmuşsa, liyakatın yerini torpil almışsa, sağlık sistemi bozulmuş, eğitimin içi boşalmışsa, en ufak zora gelmede tehditler havada uçuşuyorsa ya hükümet “tamam” demeli ya da vatandaş “yeter” demelidir…
Rant uğruna 44 binden fazla cana mezar olan deprem bölgesini “1” yılda ayağa kaldırmayı planladıklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu sonuca hangi bilim insanı ile yaptığı görüşmenin sonucunda vardı, gerçekten çok merak ediyoruz…
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Devletin yapamadığı ne vardır da ‘ahbap’çılar, ‘babala’cılar akbaba gibi kanat çırpmaktadır” diyerek neyi sindirememiştir. AFAD’a yardım edince “iyi”, AHBAP’a yardım edince “kötü”… Böylesine büyük felakette bu neyin kutuplaşmasıdır çok merak ediyoruz…
Tüm yurt 7’den 70’e depremzedelerin yaralarını sarmak için tek yürek olurken, Kızılay’ın hangi akla hizmet AHBAP ve Türk Eczacılar Birliği’ne para ile çadır sattığını çok merak ediyoruz… Kızılay bu ülke için hizmet ederken, AHBAP ya da Türk Eczacılar Birliği “Muz Cumhuriyeti”ne mi çalışıyor ayrıca merak ediyoruz…
Fenerbahçe ve Beşiktaş taraftarı “Hükümet İstifa” diye tezahürat ederken ne gibi bir suç ihlalinde bulundu da İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, ““Mesaimizi bölmek isterlerse rahat böleriz, hodri meydan. Türkiye’nin güvenliğiyle ilgili hiç kimse bilek güreşine girmesin. Tavsiyem odur” tehdidinde bulunma ihtiyacını duyduğunu merak ediyoruz…
Fenerbahçe-Konyaspor maçının Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) gözlemcisinin hazırladığı raporda “Hükümet İstifa” tezahüratını ‘çirkin ve kötü tezahürat’ olarak rapor etmesinin bir anlamı var mı gerçekten çok merak ediyoruz…
“Hükümet İstifa” demek küfür müdür? Çirkinliği ve kötülüğü kime göredir, neye göredir merak ediyoruz…
Türk Halkı’nı bu kadar basite almak nasıl bir gaflettir.
Zaman susma zamanı, yaşananları “normalleştirme” zamanı değildir.
Sus, kabul et, sorgulama, eleştirme, boyun eğ, kork NEREYE KADAR?
Sizce de artık yetmedi mi?

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir





İlginizi Çekebilir

  • Konuk Yazar
  • Mayıs 18, 2024
ZAMAN HER ŞEYİN İLACI MIDIR?
  • Mehmet Nergiz
  • Mayıs 18, 2024
Latmos Dağlarında Bayram
  • Mehmet Nergiz
  • Mayıs 18, 2024
Şeker Gibi Bayram
  • Oktay Çayırlı
  • Nisan 1, 2024
Kısa bir seçim analizi