Doğanın Değil Rantın Kurbanıyız

Son günlerde gündemimiz malum; ölüm, acı, çaresizlik, beceriksizlik, yolsuzluk, acz, … deprem! İnsanlarımız yaşadıkları büyük travmanın ardından şimdi de hayata yeniden tutunmanın mücadelesini veriyor. Bu büyük yıkımı atlatıp yeniden hayata başlamak çok çok zor bu ülkede.
Deprem sonrası insanlar için yokluk vardı, soğuk vardı, hastalık vardı, açlık vardı, … yalnızlık vardı. Deprem bölgelerinde koordine olamayan kurumlar ve kaos vardı.
Deprem sonrası ilk günlerinde herkes can derdindeydi, sonra mal derdine düşüldü, şimdi insanlar “yaşama” yeniden başlama derdinde. Haftalar geçmiş olmasına rağmen, TV ekranlarından milyonlarca lira yardım toplanmasına rağmen temel ihtiyaçlar karşılanmış değil. Eksiklik çok. Isınma sorunu, hijyen sorunu had safhada. Hala çadır yok. Feryat çok!
Depremin üstünden üç hafta geçti. Depremzedeler kendilerinde o gücü bulabilirlerse hayatlarında yeni bir sayfa açıyor, yeni bir düzen kurmaya çalışıyorlar; aileleri eksik, belki yalnız, tek başına! Yeni bir hayat kurma çabası beraberinde sorgulamaları da getiriyor. Artık kayıpların hesabını sorma vakti. Bunca can kaybının sorumlusu kim? Bu yıkımın tek suçlusu doğa mı, deprem mi, depremin şiddeti mi? Bin yıllardır bize kucak açan dünya ve onun doğal düzeni mi?
Yoksa suçlu, doğayla barışık yaşamayı beceremeyen insan mı? Kendi kişisel menfaatlerini insan hayatının önüne koyan rant zinciri mi? Depremin geleceğini bile bile hiçbir önlem almayan yetkililer mi? Katil doğa mı, rant hırsı mı?
Bu afetin sorumlusu deprem bölgesinde fay hatlarının üstüne çok katlı binalar yapan mühendislerdir. Hasarlı evlere hasarsızlık raporu veren, beş kat imarı olan binalara on kat imar veren belediyelerdir. Bu afetin sebebi çarpık yapılaşmadır. İnşaat “Ya Resulullah” düsturuyla çarpık yapılaşmanın önünü açan ve rant zincirinin ilk halkasını oluşturan siyasetçilerdir.
Bunca insanın can vermesinin sebebi doğal afet değil, doğal ve doğru olmayan para hırsıdır. Binlerce canlının yok olmasının sebebi deprem öncesinde önlem almayan, sonrasında arama kurtarma faaliyeti yapamayan hatta yapana da mani olan kurum ve kuruluşlardır.
Şimdi tüm bu sorumlu ve suçlular üstlerindeki ölü tozlarını silkeleyip yeni rant fırsatları için kolları sıvadılar. Aynı sloganla: “İnşaat Ya Resulullah!” İçinde hala ölüleri barındıran moloz yığınlarını kaldırıp yeni mezarlar dikmenin, yeniden parsayı götürmenin derdine düşmüş ağzından salyalar akan kurtlar, çakallar…
Artık durun!
Sorumlular belli. Ben bir kısmını saydım gerisini siz tamamlayın değerli okuyucu!