- Dolar: 32.1715 - Euro 34.9020
EUR Alış: 34.9020
EUR Satış: 35.0419

Dernekçilik ve Dernek Yöneticisi Olmak!

Derneklerin amacı nedir? Genel olarak tüzel ya da gerçek en az yedi kişinin kazanç paylaşma amacı haricinde, belirli ve ortak bir maksadı hayata geçirmek doğrultusunda, bilgi ve çalışmalarını sürekli olarak birleştirmek amacıyla oluşturmuş oldukları, tüzel kişiliğe sahip kişi topluluğu olmaktadır.


  • Mehmet Çayırlı - Eylül 29, 2022 -




Merhaba sevgili okurlar, bu sayımızda toplum içinde çok sıklıkla karşılaştığımız Dernekçilik ve Dernek Yöneticilerinin sorunlarını kaleme almak istiyorum.
Dernek nedir? Kelime anlamı ile “Kişilerin, para kazanma amacı dışında olmak üzere, belirli bir ereği gerçekleştirmek için kurdukları yasal örgüt” olarak tanımlanmaktadır.
Derneklerin amacı nedir? Genel olarak tüzel ya da gerçek en az yedi kişinin kazanç paylaşma amacı haricinde, belirli ve ortak bir maksadı hayata geçirmek doğrultusunda, bilgi ve çalışmalarını sürekli olarak birleştirmek amacıyla oluşturmuş oldukları, tüzel kişiliğe sahip kişi topluluğu olmaktadır.
Dernekler belli amaç doğrultusunda, ortak bir konuyu hayata geçirmek için kurulur. Ortak amaçlar arasında spor, sanat, eğitim, kültür, turizm, sosyal vs. konularında kurulmaktadır. Örneğin birçok amatör spor kulüpleri dernek statüsünde yürütülmektedir. Buna benzer Yörük kültürü, deve güreşleri, boğa güreşleri, folklor, halk oyunları, sanat (resim, bale vs.) kursları, yaz spor okulları vs. gibi faaliyetler dernek çatısı altında yapılmaktadır.
Dernekler Kanunu ilk defa, 02.12.1972 tarihinde 1630 sayılı kanun ile kurulmuş, daha sonra 07.10.1983 tarihinde 2908 sayılı kanun ile tekrar düzenle yapılmış, son olarak da 23.11.2004 tarihinde 5253 sayılı kanun ile resmi gazete ile yürürlüğe girerek son halini almıştır. Dernek 7 kişinin ortak bir amaç için bir araya gelerek, dernek tüzüğü, dernek üyelerinin kimlik, ikametgâh vs. bilgileri doğrultusunda, Valiliğe bağlı Dernekler Büro Amirliğine müracaat ederek kuruluş işlemi gerçekleştirilir.
Kuruluş yapıldıktan sonra Yasal Defterler, Üye işlemleri, Yönetim Kurulu, Denetim Kurulu, İç Denetim, Genel Kurul Toplantısı, Beyanname verme vs. gibi birçok bürokratik zorunlulukları vardır. Derneklerin bürokratik anlamda zorluklarının olması nedeni, Tüzel kişi olmasından tüm üyeleri ve hatta toplumu ilgilendirmektedir. Yapı olarak, Kooperatifçiliğe benzer. Ancak farkı ticari amaç gütmez.
Günümüzde Dernekçilik faaliyetlerini birçok alanda görmekteyiz. Çocuklarımızı ve gençlerimizi becerilerini artırması amacıyla spora (futbol, Voleybol, Basketbol, Güreş, Yüzme vs), sanata (Bale, Müzik, Resim, Tiyatro vs) göndeririz. Kültür amacıyla geçmişimizi öğrenmek, geleceğimizi belirleme amaçlı Yörük Kültürü, buna bağlı Deve ve Boğa Güreşleri, Yörük Göçü, Yörük Düğünleri vs. yine kültür amaçlı dernekler çatısı altında yapılmaktadır.
Farkında olmadan hayatımızın birçok alanında ki bu faaliyetleri hobi, öğrenme duygusu, eğitim, sosyalleşme amacıyla dernek aracılığı ile yaparız. Aslında bu faaliyetler kurum ve kuruluşların eksik kaldığı yerleri doldurmaktadır. Örneğin resmi günlerde, açılışlarda, konserlerde, milli ve dini bayramlarda Folklor oyunları, Halk Oyunları, Resim, Heykel, El Sanatları Sergileri, Güreş, Tekvando vs gösterileri yaparak, hem ayrı bir renk katmakta, hem de toplumsal kaynaşmaya katkı vermektedir.
Peki, Dernek Yöneticiliği günümüz koşullarında ne gibi sorunlar ile karşılaşmaktadır. Hem içinde olduğum, hem de yakından bildiğim birçok dernek yöneticisi sıkıntılarını dile getirmektedir. Dernek yöneticileri Zaman, İnsan ve Ekonomi sıkıntıları dile getirmektedir. Örneğin; Bir fuar açılışında Halk oyunları ile ilgili görev alacak bir dernek, aylar öncesinden hazırlıklarına başlar. Oyun ekibini belirleyerek kurar. Eğitmenler ile kurslarda prova yapar. Ekibin tüm kılık kıyafetini düzenler. Ekibin her prova için taşıması, iaşe (yemek) gideri, iletişimi vs gibi her biri ayrı zahmet ister. Sonucunda birbirleri ile uyumlu bir ekip oluşturulur. Fuar açılış günü halkın önüne her yönüyle hazırlanmış bir ekip gösteri yapar. Dernek Başkanı ve Yöneticilerinin aylar boyunca emeği bir saatlik bir gösteri ile emeğinin karşılığını alır. Bu karşılık ne bir para, ne bir çıkar, ne de menfaattir. Toplum saygınlığı, sevgisi ve onurlanmadır.
Tabii ki bu faaliyetlerin ekonomik bedeli için, üye aidatları, bağışlar, sivil toplum kuruluşları, belediyelerin katkıları olmaktadır. Dernek başkanı ve yöneticileri maaş veya huzur hakkı almazlar. Daha cebinden harcarlar.
Oysaki çocuklarımızın gelişimi, el becerisi, sosyalleşmesi gibi konular, bu derneklerin açmış olduğu kurslar sayesinde olmaktadır. Futbol öğrenmeyi, resim yapmayı, folklor oynamayı, sosyalleşmeyi, arkadaşlık kurmayı, ekip ruhu oluşturmak gibi birçok beceri dernekler sayesinde kazanılmaktadır.
Tamamen gönüllük esasına dayalı olan bu dernekler, bence biraz daha desteklenmelidir. STK’lar, odalar, belediyeler ve hatta bununla ilgili hükümet tarafından bütçe ayrılmalıdır. Belli bir oranda bu derneklere kaynak ayrılmalıdır.
Derneklere vergi ve SGK muafiyetleri verilmelidir. Derneğe bağlı iktisadi işletmeler için, tıpkı basit usulde vergi mükellefleri gibi, vergi muafiyeti sağlanmalıdır. İktisadi işletmede sigortalı çalışanlar için işçi ve işveren primi yerine sadece işçinin emeklilik primi alınmalıdır. Yasal Defterler ve belgeler daha basit, anlaşılır ve uzmanlık gerektirmeyecek şekilde düzenlenmelidir. Çünkü hiç bir dernek başkanı ve yöneticisi bunun için eğitim almamaktadır. Defterleri tutmak için bir mali müşavire, bürokratik işlemlerin takibi için bir avukata, danışmanlara ücret ödememelidir.
Dernek başkanı ve yöneticileri üzerinde yasadan kaynaklı ağır yaptırımlar bulunmaktadır. Örneğin, bir genel kurulu yapmayı unutmak, yaptığını bildirmemek gibi konularda idari para cezaları ödemektedirler. Zaten bu yöneticiler zamanından, parasından, işinden ve aşından yeterince fedakârlık etmiş, hiç bir ekonomik menfaat sağlamamış olmasına rağmen, ama bilgi eksikliği, ama unutkanlık vs. sebepler ile ceplerinden idari para cezalarını ödemektedirler. Ayrıca bazen de konuya göre yargılanmaktadırlar.
Sözün kısası TAMAMEN GÖNÜLLÜLÜK ESASINA DAYALI DERNEKÇİLİK;
* Bütçe ve Finansman Desteği,
* Vergi ve Sigorta Muafiyeti,
* Daha anlaşılır ve basit yasal düzenleme,
* Dernek Yöneticiliğini cazip hale getirecek yasal düzenlemeler ile ele alınmalıdır.
Geçmişimizi öğreten, geleceğimizi yön veren, çocuklarımızı emanet edip topluma kazandıran, eğiten ve sosyalleştiren, bu cefakâr ve fedakâr DERNEKLERİ ve DERNEK YÖNETİCİLERİNİ şahsım adıma hepsini canı gönülden kutluyor ve şükranlarımı sunuyorum.
Evet değerli dostlar bir sonraki köşemizde buluşma dileği ile hoşça kalın, sağlıcakla kalın.

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir





İlginizi Çekebilir

  • Konuk Yazar
  • Mayıs 18, 2024
ZAMAN HER ŞEYİN İLACI MIDIR?
  • Mehmet Nergiz
  • Mayıs 18, 2024
Latmos Dağlarında Bayram
  • Mehmet Nergiz
  • Mayıs 18, 2024
Şeker Gibi Bayram
  • Oktay Çayırlı
  • Nisan 1, 2024
Kısa bir seçim analizi