- Dolar: 32.1715 - Euro 34.9020
EUR Alış: 34.9020
EUR Satış: 35.0419

Cam Tavan

… İşte “Cam Tavan” kavramını tam da burada. Kadınların veya toplumda dezavantajlı grupta yer alan bireylerin işyerinde yükselmeye çalışırken karşılaştıkları engelleri tabir eden bir ifade. Yasal olarak kadın ve erkek arasında hiçbir fark gözetmeyen, anayasasında onları ayıran bir ifade bulunmayan bir ülkede yaşasanız bile, bazı işleri “kadınların yapamadığını” bilirsiniz. Ve bu işler fiziksel farklılık, doğuştan gelen fıtrat ile açıklanamaz. …


  • Sonnur Baş - Mart 8, 2023 -




8 Mart’ın da gelmiş olması ile bu yazıyı Cam Tavan’a ayırmak istedim. Belki hiç duymadınız, belki duydunuz ama ne olduğunu bilmiyorsunuz. Öncelikle şunu söyleyeyim, ne olduğunu kesinlikle biliyorsunuz.
Hillary Clinton, bir röportajda şu anıyı anlatıyor: “Henüz çok genç bir avukatken, gazetede bir iş yeri dekorasyonu hakkında bir köşe yazısı okudum. Bir okuyucu yazara sormuştu: “Bir terfi aldım, bu yüzden ilk kez bir ofisim olacak. Nasıl dekore edeceğime dair bir fikrin var mı?” Cevap, “Erkek mi yoksa kadın mı olduğunuzu bilmiyorum. Eğer bir erkekseniz, ailenizin fotoğraflarını koyun ki herkes sizin sorumlu ve güvenilir bir aile babası olduğunuzu bilsin. Eğer bir kadınsanız, ailenizin herhangi bir fotoğrafına sahip olmayın çünkü o zaman işinize konsantre olamayacağınızı düşünürler.”
İşte “Cam Tavan” kavramını tam da burada kadınların veya toplumda dezavantajlı grupta yer alan bireylerin işyerinde yükselmeye çalışırken karşılaştıkları engelleri tabir eden bir ifade. Yasal olarak kadın ve erkek arasında hiçbir fark gözetmeyen, anayasasında onları ayıran bir ifade bulunmayan bir ülkede yaşasanız bile, bazı işleri “kadınların yapamadığını” bilirsiniz. Ve bu işler fiziksel farklılık, doğuştan gelen fıtrat ile açıklanamaz. Zira kadınların bir yerden sonra yükselmesi için çok fazla eleştiriye ve itiraza aynı anda meydan okuması gerekir. Özellikle liderlik, yükselme, terfi içeren meslek gruplarında belli bir seviyenin yukarısında kadın görmek çok zorlaşır. Evet, teoride onları engelleyen hiçbir şey yoktur ama aslında üstlerinde “görünmez bir tavan” vardır. Bu durumu bazen kendileri de kabullenir ve hiçbir zaman o pozisyonlara aday dahi olamayacaklarının kabulü ile yaşarlar. Kadınların halihazırda ev işi yükü / çocuk bakımı gibi konularda ana sorumlu olarak görülmesi, onları iş hayatına 1-0 geride başlatır. İş yerinde en kritik, en önemli görevler kadınlara verilmez. Çünkü “onların işi zaten başından aşkındır.” İş başvurusunda patron “Çocuk yapmayı düşünüyor musun?” sorusunu bir kadına sormakta hiçbir beis görmez. Çünkü kadın için çocuk sahibi olma ihtimali oluştuğu an bile ilk başta bahsettiğim gibi dikkat dağıtıcıdır, kendi işine odaklanmasını engeller. İzlediğim bir belgeselde, bu cam tavanları yok edebilmiş iki farklı örnekten bahsediyordu. İkisinde de kadınların pek çok işi yapabileceği, yükselirken bir erkekle eşit yarışabileceği bir ortam oluşturulmuştu.
İlk örnek: İsveç. Ülkede, çocuk sahibi olan erkeklerin “babalık izni” hakları yeniden yapılandırılıyor. Bu süreçte anne ile eşit sürede izinli olacağı, bebek üzerine eşit sorumluluk alacağı, bebeğe dönüşümlü bakmaları için anne çalışırken bebeğe bakabileceği bir sistem geliştiriliyor. Zamanla, iş yerlerindeki anne olmuş çalışanlara ön yargı kırılıyor. Bu süreçte erkeklerin de en az o kadar mesul olduğu ve çocuk sahibi olduğunda gerileyecekse de ilerleyecekse de bunu cinsiyet farkı olmadan yapmaları sağlanıyor. Bu, devletin politika yapma yoluyla yasal olmadığı halde toplumda görülen eşitsizliği değiştirme çabasına bir örnek.
İkinci örnek ise Ruanda. Geçtiğimiz yüzyılda ülke, dünya tarihinin görebileceği en büyük soykırımlardan birine maruz kalıyor. Ruanda Katliamında yüz binlerce vatandaş öldürülürken, bunların çoğunluğunu erkekler oluşturuyor. Katliamdan geriye genelini kadınların, çocukların ve yaşlıların oluşturduğu bir ülke kalıyor. Tekrar toparlanma sürecinde kadınlar o kadar fazla sorumluluk almak zorunda kalıyor ki, zamanla bir işi kadının yapamayacağına, kadından yönetici olamayacağına dair ön yargılar neredeyse sıfıra iniyor. Çok acı bir olay sonrası bunu deneyimlemiş olsalar da bugün Ruanda’da kadınlar, her şeyi başarabilecekleri özgüvene sahip olarak yetiştiriliyor.
Unutulmamalıdır ki; insan onurunu, eşitliği ve adaleti yok edecek hiçbir etiketleme ve önyargı, kadınların bu ülkede hak ettiği muamele değildir.

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir





İlginizi Çekebilir

  • Konuk Yazar
  • Mayıs 18, 2024
ZAMAN HER ŞEYİN İLACI MIDIR?
  • Mehmet Nergiz
  • Mayıs 18, 2024
Latmos Dağlarında Bayram
  • Mehmet Nergiz
  • Mayıs 18, 2024
Şeker Gibi Bayram
  • Oktay Çayırlı
  • Nisan 1, 2024
Kısa bir seçim analizi