- Dolar: 32.1715 - Euro 34.9020
EUR Alış: 34.9020
EUR Satış: 35.0419

Kader diyemezsin…

Peki, bu yıkımı, bu travmayı niçin yaşadı bu şehirlerin ve tüm ülkenin insanları? Allah’ın takdiri mi bu felaket? Mukadderat mı? Afetin şiddeti mi elimizi kolumuzu bağlayan? Doğanın ‘suçu’ mu bu? Yoksa ihmaller zinciri mi? Beceriksiz afet yönetimi mi? Çarpık yapılaşma mı? İmar afları mı? Son yıllarda varını yoğunu inşaat sektörüne yatıran ekonomi politikaları mı?


  • Özlem B. Seren - Şubat 14, 2023 -




Çok kara günlerden geçiyoruz. Can pazarı bu yaşadığımız. Binlerce ölü, on binlerce yaralı… Canını, yakınlarını, ailesini, evini barkını yitirmiş binlerce insan. Neredeyse yok olmayayazmış şehirler, kasabalar, köyler. Hayatına bu travmayla başlamak zorunda kalan binlerce çocuk…
Peki, bu yıkımı, bu travmayı niçin yaşadı bu şehirlerin ve tüm ülkenin insanları? Allah’ın takdiri mi bu felaket? Mukadderat mı? Afetin şiddeti mi elimizi kolumuzu bağlayan? Doğanın ‘suçu’ mu bu? Yoksa ihmaller zinciri mi? Beceriksiz afet yönetimi mi? Çarpık yapılaşma mı? İmar afları mı? Son yıllarda varını yoğunu inşaat sektörüne yatıran ekonomi politikaları mı?
Tabii ki kader değil. Fıtrat değil. Her zaman ‘aklıyla’ diğer canlılardan üstünlüğüyle övünen insanların en kıymetli(!) varlığını; aklını kullanamamasının sonucu tüm bu olanlar. Akılla, bilimle yaşamak yerine dünyaya kazık çakacağını sanarak menfaat peşinde koşan; ama aslında sadece günü kurtaran ve fakat 6 Şubat’ta bunu da başaramayan insanların yaşam felsefesinin sonucu tüm bu yaşananlar. Teoride her şeyin çok iyi bilinip ifade edildiğinin (Bakınız Cumhurbaşkanının 2003 Bingöl depremi sonrası açıklamaları: “Bu olay, kamu otoritesinin devlet imkanlarını nasıl kullanıldığını bütün çıplaklığı ile ortaya koymuştur. Olay kader diye geçiştirilemez.” )* ama pratikte önlem amaçlı hiçbir şeyin yapılmamasının sonucu tüm bu olanlar. 2000’li yıllar içinde lağvedilen, içi boşatılan, liyakatsiz ellere teslim edilen AKUT, AFAD, KIZILAY gibi kurumlarla göstermelik “çök, kapan, tutun” tatbikatlarıyla bu işlerin ‘hallolacağına’ inanan zihniyetin ceremesi bu yaşananlar.
Deprem öncesi telefonlara sms gönderecekti AFAD? Niye gelmedi? Ülkenin doktorlarına ihtiyaç yoktu, ‘’giderse gitsinler’’di! Kime muhtacız bugün? ‘Bir gece ansızın kapınıza dayanırız!’ , ‘Batı bizi kıskanıyor’ dedikten sonra ilk hangi ülkelerin kurtarma ekiplerine açtık kapılarımızı? İlk yardım kampanyalarını tüm engellemelere rağmen “Bunlar bilmez. Bunlar beceriksiz” dediklerinin yönettiği belediyeler mi yaptı, Kızılay mı? Neden AFAD’ın 2023 yılı bütçesi 2,3 milyar TL iken Diyanetin bütçesi 35milyarTL oluyor da Diyanet ölenlere kefen bile gönderemiyor, insanlarımız battaniyelere sarılarak gömülüyor? Neden insanlar artık yardımlarını devlet kurumlarına değil de AHBAP’a yapıyor? Nerede bu yıllardır ödediğimiz deprem vergileri ve alınan önlemler?
Deprem toplanma merkezleri, eğitimli kurtarma ekipleri, enkaz kurtarma ekipmanları, çadırlar… Nerede? Niçin depremin ilk saatlerinde itibaren bölgeye intikal ettirilmediler? Neden AFAD ancak ikinci günde ulaşabildi afetzedelere? Ve neden her şeyi tek elden yapmaya çalıştı, deprem felaketinden sonra bir de koordinasyon felaketi yaşandı? Şovun, gösterişin, güç kaybetme korkusunun insan hayatının önüne geçtiği sorusunu getiriyor insanın aklına tüm bu beceriksizlikler ya da bilinçli hareketler.
Kafamızın içinde cevabını bildiğimiz onlarca soru dolanıp duruyor. Ben bir kısmını dillendirdim burada. Sorular sorunlar ortada, cevaplar çözümler açık. Bile bile alınmamış önlemler. Suçu depremin şiddetine, kaderin planına atmayalım hiç. Biz yaptık, biz yaşıyoruz. On binlerce ölü, yaralı… Binlerce yıkım…Milletçe altında kaldığımız bir büyük enkaz bu! (*t24.com.tr)

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir





İlginizi Çekebilir

  • Konuk Yazar
  • Mayıs 18, 2024
ZAMAN HER ŞEYİN İLACI MIDIR?
  • Mehmet Nergiz
  • Mayıs 18, 2024
Latmos Dağlarında Bayram
  • Mehmet Nergiz
  • Mayıs 18, 2024
Şeker Gibi Bayram
  • Oktay Çayırlı
  • Nisan 1, 2024
Kısa bir seçim analizi